YOK O KADAR
YOK O KADAR
  • Home
  • About
  • Contact
  • KİTAPLARIM
  • ŞİİRLERİM
  • MAKALELERİM
  • VIDEOLARIM
  • SEKÜLER TERAPİ
  • TASAVVUF RUHSAL
  • RED BOOKS
  • More
    • Home
    • About
    • Contact
    • KİTAPLARIM
    • ŞİİRLERİM
    • MAKALELERİM
    • VIDEOLARIM
    • SEKÜLER TERAPİ
    • TASAVVUF RUHSAL
    • RED BOOKS

  • Home
  • About
  • Contact
  • KİTAPLARIM
  • ŞİİRLERİM
  • MAKALELERİM
  • VIDEOLARIM
  • SEKÜLER TERAPİ
  • TASAVVUF RUHSAL
  • RED BOOKS

Site Content

Detail your services

SON ŞİİR KİTAPLARI 2012, 2013, 2014, 2015, 2019, 2020, 2021, 2022 VE 2023 DAHİL 44 ŞİİR KİTABIM BURADA. DİVAN SAYISI 44 OLDU. SONU OLMAYAN AŞK DİVANLARI BUNLAR...

AHÂ KÂF U NÛN, 2022

 

Kimdir Hîç Rû? 


Hîç Rû şâir, eğlenceli, güzellere düşkün, mevki ve makama mesâfeli, gönlünde âşk, gözünde yaş bir fâkir fukâra şuâra zümresinden kimsedir. Terki terk eden, dünyayı terk eden istiğna sahiplerinden, temannasız eyvallahı olmayan bir Müstağnidir. Herkesin bilip de kimsenin söylemeye cesaret edemediğini söyleme cüretinde bulunmuştur. Müsbet ilimlerin yanısıra Kur’ân ve Hadis ilmiyle birlikte medrese kültürüne aşinâ olduğu şiirlerinde açıkca görülmektedir. Hayâtın inceliklerinden ve zevklerinden haberdar, dışa dönük kalender meşrep bir yapıda olan Hîç Rû, haz, zevk, mizâha ve müsbet müstehcenliğe de eğilimlidir. Bu dünya gelini şâirle oynaşmak istese bile, âhının gamının siyah dumanıyla her gece beyaz saçını siyaha boyar ve âşıklarına azap verir. Hîç Rû şâirin gözlem yeteneği güçlü kıvrak zekâlı bir Ferdi ferittir. Şiirde açık, anlaşılır bir dil kullanıp sade hayâllere yer veriyor. Hak dostu Sufi şâirler gibi Hîç Rû özgür azâdi ruhtur. Dünyaya aldırışsız bir tavır takınır, samimi ve coşkulu şiirler yazar. Bazen gerektiği yerde halk diline inip sokak dili ve argo da kullanmaktan çekinmez. Hem nalına hem mıhına net çâkmaktadır. 


2024 DİVANLARI


Aram Tepesi


 "Aram Tepesi" is a heartfelt tribute to the teachings of Sufism, weaving together themes of love, existence, and the eternal journey of the soul. We invite you to explore this poetic reflection on the profound connections between life, death, and spiritual awakening.​ 


https://www.academia.edu/125556423/Aram_Tepesi

 

Ben Fakir dedin daimi sıfır tepesine

Cehdi sonsuz Münzevî'den dinleyin

Fânidir cismi cânlar ölmez tepesine

Ölü diriyi ölmeden ölenden dinleyin

Ahkâmı nâmûs Târık yıldız tepesine

Gülen'i her seher rüzgârdan dinleyin

Ölmez âlimler âlimi âlemler tepesine

Vakâr, takvâ, emânet mürvet dinleyin 

Tegâfül etmişti Settâr yüce tepesine

Tevâzu, sabrı ahde vefâdan dinleyin

Basiret ferâset tevekkül ola tepesine

Hilmi Marûf isârdan Meryemî dinleyin

Çıkmış Medine yüce gönüllü tepesine

Azim vasfına rahmeti Râhman dinleyin


KUM GİBİ


Baloncuklar dönmüş etrafımda aynalar siyâh  

Yalnızgezer Kâşif olmuştum süveydâ âh şâh  

Aklın hafızan almaz cennetlerde çıktı bahtına  

Mutluluk kaynağı fark makâmı doğar şansına  

Bir Fener ışığı rüzgâra pembe bulutları üfürdü  

Kalaba suyu doldurdu bademliğe inciler sürdü  

Evrenin karnında soluk alıp verince tanrı sanrı  

Kırılan hiper gerçeklik sanal aynadan Rû vardı 


https://www.academia.edu/124720515/KUM_G%C4%B0B%C4%B0


GÖNÜL KİMDİR?


Bu ne hikmet ki.. 

Cehlin ardında hamâset revâç bugün 

Borsa çökmüş Japon nanik derdi dün 

Dehâlet ihânet riyâ bâb hizmet bugün 

Bu ne hikmet ki cehile izzet rağbet ün 

Ne kara günlere kaldık demlerde hele 

Geçinir ehl-i kemâl ile beraber cehele 

Bir hayvân iken insân geçinir hele hele 

Kaside demeye ya gazele kitâba acele  


https://www.academia.edu/122789489/G%C3%96N%C3%9CL_K%C4%B0MD%C4%B0R


 

AN Ed-Dehr


 Aşk ummanı dibi olmayan sahilsiz bir denizdir, aşkın sultanı (onun) başlangıcının ve bitişinin olmadığını söyledi. Münkirin kalbinde inkâr (öyle) bir hastalıktır ki aşk dermanı onu ansızın def edip nurla doldurur. Aşk, varlık alanına çıkma veya zuhur etme bağlamında gönül ile ilişkilidir. Diğer bir ifadeyle aşkın teceeligâhı gönüldür.  



https://www.academia.edu/122085245/AN_Ed_Dehr



ÇEÇE


Oh, fairy... Where is my sweet mouth? Where do I find my life? Not every miserable person can go to the road of affection on his own A sign of love draws us to the street of scorn. Ascetic why are you trying to talk about religious tradition with the intoxicated ones. When they have reached a spiritual station governed by ecstasy, people do not care ...


https://www.academia.edu/119021930/%C3%87E%C3%87E


 

FENÂ VE BEKÂ

 

Hikmetlerin Kaşları 

Bu gece evin yolunu unutmuşuz biz 

Yakar yıkarız arslanlar saldıracaktır 

Bellidir, görenler şâhittir âşıklarız biz 

Bu gece yaramazlık yaparız âvâzdır 

Güzeldir bûy kafamız delirmişizdir biz 

Aldırmaz ise, sen ile ben bir rûhuzdur 

Karacılar anlamaz bizleri havacıyız biz 

Pilotuz biz göklerde eşitiz âvâre budur 

Nazar, Hakk'ın tashihtir sahih âşk biz 


Şeyh'ül Ekber, Peygamberimizde ferdiyet küllî biçimde zuhûr etmiş diye ifade edilmiştir. Bu anlamda Hz. Peygamber’in hakikati ile diğer nebilerde ortaya çıkan hakikatler arasında bir tür niyabet ilişkisi kurulmuştur. İbnü’l- Arabî bu ilişkiyi Hakk’ın el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir ve el-Bâtın gibi isimlerle izah etmekte ve Hz. Peygamber’in hakikat bakımından ilk oluşuna, ancak gönderilme bakımından hâtem oluşuna dikkat çeker. O yeryüzünde bulunmazdan önce bâtın iken diğer peygamberler ona niyabet etmişler, onun zuhurundan sonra ise nübüvvet artık kesilmiş ve veliler ona vâris olmuşlardır.


https://www.academia.edu/116914966/FEN%C3%82_VE_BEK%C3%82


 

ARŞ VE FERŞ



Ne sabâ dersem yaraşır sür’atlim sâ’ika 

Ki, seğirdirken ana sâyesi olmaz hempâ 

Bu at Cem kâmrân ki süvâr olsa rahşına 

Dârâ tutar şikârım peşrev inân verir hıza 

Ateşli âşkımı deryâlar söndüremez senî 

Noktam dâğı süveydâ dumânımdır devî 



https://www.academia.edu/114528557/AR%C5%9E_VE_FER%C5%9E


 

DIYE DIYE ÇÖL



Dediler ki, on iki yıldızın üçü terâzi 

Gurbete karıştı gitti birazı kalır diye 

Ol âşk mahşer yerinde ararlar dedi 

Hak mizân terâzi kurulur kaşır diye 

Her seherden uğradım bir âdil hâna 

Hoş cemâli gördüm odu dîvâne diye 

İğneden ipliğe sordu hesap bürhâna 

Selâmına durmuşta baş üstüne diye 

Öpem derken, al yanaktan dişledim 


https://www.academia.edu/112705808/DIYE_DIYE_%C3%87%C3%96L



2023 DİVANLARI



Hû Var


ENE HAK DEĞİL ENTE Bİ'LLAH 


Rabbani ve Rahmani ruhsal tecelliye mazhar olanlarda şüphe mahal bırakmamak için bilimsel bir metot vardır. Ben senin Rabbinim (Ene Hak) diyene ne demek gerekir? Zira Şeytan insanları aldatmayı sever. Zikir, çile ve halvet esnasında açılan gönül gözüyle insanî güzel suretler görme konusunda İbn Arabî tarikat yolunun salikine şöyle hitap eder: “Halvet esnasında sana tecelli eden her suret “Ene Allah” (Ben Allah’ım) der. Sen şöyle söyle: “Ente bi’llah” (Sen Allah ilesin). Gördüğün suret ile meşgul olma! Onu aklında tut! Ve zikrine devam et!”  


https://www.academia.edu/96267952/H%C3%BB_Var


 

EKBERİYE ERKANNAMESİ, EYLÜL 2023


ZEMZEM

Zemzem olur çâresi vermişti bünyâdım 

Murâdı hasadı virân olur nâra imdâdım 

İmâr âbâd olur su ver doyulmaz inâdım 

Hoyratlar ezdi dikensiz güller hayrânım 

Gözlerden saçma yağar şeker ayranım 

Gönlüm çâk çâk tapmıştı feyze isnâdım 

Hasretinden âb gün kümbete peykânım 

Bâğbân gülzârı ohşatabilmez su hânım 

Hamele bakmaktan hârâb olmuş cânım 

Nemnâk olup müjgânım yayımla oklarım 

Kevser sâhibin hüşyâre su vermek lazım 

Kâh göklerde gezer kâh çiçekler sularım 

Meyi vuslat ârzûsu serteser bûsî çekerim 

Her kuyudan su çıkartır kazmıştı şikârım 

Dâmeni altında cem olmuş dutu ahvâlım 

Bûyî koklamış serkeşlik niyâza meğerim 

Dâme dut ayağına düşmüş yalvar derim 

Geleyim Gül budağına mizâcına gireyim 

Bûy-i güldendir öter şevkle hoş ahengim 

Ol Emin serpmiş mucizâtı esrârı âteşim 

Tıynetim pâkini ruşen kılmıştır cevşenim 

Zikri Mûsâ elinden revnâktı yakîn benim 

Zevrâki zerrîni olmuş Bârî âşiyân âşıkim 

Su Dîvânı akmış dudaktan ibrîkî Habîrim 

Hayret ilen parmağımı şaştım dişler idim 

Uşşâklara biricik âşk nur yazar Ekberîyim 


https://www.academia.edu/107186187/EKBER%C4%B0YE_ERKANNAMES%C4%B0

 

ÂB BIÇÂRE



Öldürür gözlerin ey yâr elimden ne gelir 

Mest olunca iki hûn-hâr elimden ne gelir 

Başımı kesse dilimi yâr elimden ne gelir 

Alır ol zülfine siyeh-kâr elimden ne gelir 

Yankılanan çaresiz ses elimden ne gelir 

Sıla özlemine feryadım elimden ne gelir 

Kuşuma mâhî uyumaz elimden ne gelir 

Yer gök ehlin yatamaz elimden ne gelir 



https://www.academia.edu/110599330/%C3%82B_BI%C3%87%C3%82RE


 

ÇÖL SONSUZ EFENDIM, AĞUSTOS 2023


DERVİŞ VE EV EDNA


Sekr u mahv olsa benliği kalmazdı isnâdan 

Coşmuş deryâ vahdet kamu varlık fenâdan 

Eylemiş beni zâ'il vermiş yarlığını bekâdan 

Vazgeçmiş katreden teslimi silâhı nevâdan 

Dost ile dost olur vahdet denizine dalanlar 

İçmiş âbı hayâtı Hızır, dök gerisini kalanlar 

Bir katre âşk ile onca yüzü karayı yuyarlar 

Dervîşe bahrî gerek üryânı mekri soyarlar 

Âşık üryan dalmış denize dibin izâfiyâtdan 

Cübbe hırka tacı yırtık pırtık çâkeri zâtdan 

Demhâne dilde soyunup zühd ü takvâdan 

Sâhiline bakmayıp kâʽrına saldım handân 

Dalgıcım dalmış sır hikmet bulmuş dervîş 

Derine yüzer bahrîye dürdâne ihlâslı seviş 

İkiz alevi hoş safâ getirmiş samimi gavvâs 

Abra Kadabra demiş dileği gavsım havvâs 

Kavsı Kavseyne varınca gelir geri gemiler 

Işk bir karârsız denizdir ışkla yüzer demler 

Ev ednâ'ya gitsen gemi geri gelmez derler 

Ten sûretini libâsı ver gayriye Rû hiçler Rû


Ledün ilmi dibi olmayan bir denize benzer. Sahili de ucu bucağı da yoktur. İlim deryasına dalmak, ilahi sırlara ve gizli ilimlere vâkıf olmak da kolay değildir.   


https://www.academia.edu/105724407/%C3%87%C3%96L_SONSUZ_EFENDIM


SAHİLSİZ SONSUZ UMMAN, TEMMUZ  2023


Hele hele cehele  

Gayri felek yeter aksine devrânın hele 

Yüz bulmuş divâneler belâ hele cehele 

Ne kara günlere kaldık gazeli hele hele 

Geçinir ehli kemâl ile ecele gider acele  

Güle arsız olmuş durmaz ki hele hele 

Kimin kastı iftira kimi yalan kin cehele 

Hayvân iken insân geçinirdi hele hele  

Kimi ilim irfân ile yeksân geçinir delile  

Ne hikmetse cehil izzeti rağbette hele  

Hamâkat hâli nevbetten bugün cehele 

Dehânet ihânet riyâ hizmette hele hele   

Feyziyâ, fazilet ahlâk ağlar durur zelile 


https://www.academia.edu/s/a57200b45f


 

TURNALAR, APRİL 2023


Misafir olur noktâ.. 


Misâfir Hızır’dır arzulu dilerse 

Mihmândı Hızır misâfir gelirse 

Cân dîli câncân Hızırı görürse 

Gayb ricâli emrinde âşkın olur 

Rabb-i hâstır ki terbiye eder 

Mânâ rüyâda havâs âyândır 

Lâtif sûret şekli sıret mümkün 

Zât zuhûr etse münkeşif olur 

Her nere gitse Hızır yoldaşım 

Yetim öksüz doyurdu sırdaşım 

Her nere yürüsem gelmiş Hızır 

Ara bul turna sesi bal sun olur 

Sırr ekilir ilâhi hikmet biçilirse 

Mutlak yakın şâhdamar kadar 

Cisim, kalp, rûh hangisi sezer 

O'ndandır O'na dönüş bir olur 

Evvel istiğrak'tan âhirde agâhî 

Heyl meyli meşiyyetin dilemek 

Hak, lâ-taayyün mâhiyyet âmâ 

Zât'ının gerçeği ahad âşk olur 

Bir zekâ bir rûh aslına dönerse 

Yetkinliği taşar âşk ile severse 

Ölümsüz âşık Rabbe dönünce 

Sudur logos hâra doğurur olur 

İbn'ül Vaktir zamânın çocuğu 

Külli hiçlik vahdaniyette hiçtir 

Külli akıl nefsi külliden gelmiş 

Ebü’l-vakt, vahdeti şûhut olur 

Her değişen âlem hadistir bize 

Her an başka başka olur tecelli 

Var olması anın aynıdır aynâda 

Cevheriyle ârazıyla ola ışk olur  


https://www.academia.edu/101627025/TURNALAR 



 

Üryân, MARCH, 2023


 

Donmuş üzüm

Niye dondu bu üzüm

Melemez oldu kuzum

Hulle don biçmiş gibi

Hak şer âbı içmiş gibi

Sevmeyenler utansın

Kim şanslı içip şer âbı

Mahkumlar mı yansın

Kim kaldırsındı harâbı

Çatılara âşk saklansın

İnekler samanları yedi

Üzümler donup kalsın

Ye felek kim kimi yedi

Bir su verdim köküne

Üzüldü sustun üzüme

Zülfün zincirledi beni

Virân olmaz ki yelleri

Fayda verse keşken

Dosta verse sevsen

Geriye kalmaz üzüm

 Neden arsızdı yüzüm

Güle güle yedirirsin

Perden didara bakır 

Hadi gönüle girersin

Kimler ansındı anar 

Sepet örer Süleymân

El emeğin göz nurun

Taş olsan kalp erirdin

İbret gerekle sinilerin

 Ne ışığı var ki göresin

Zeytini bilsem deresin

Bey kim kul kim bilesin 

Ne kab yemek yiyesin

Evvel âhir derviş hürsün

Lambada âşkta üşürsün

Seven sevileni düşürsün

Çözemedim gitti üşürsün

Bülbül ötmez ki vir ânda

Baykuş girmez divânda

Bilmez Lokmân bu derdi

Sor Rû bilir, yersizi yerdi


https://www.academia.edu/100006768/%C3%9Cry%C3%A2n



 

DOKTORUN İSÂ'DIR,  FEBRUARY 2023



Ruhsal kalbi yetenekleri kullanan ve ruhsal güçle kutsal sevginin

yaratıcı gücü olan El himme, “pratik yönü ile, maddelerin özgürcetasarrufudur (teşkirü’l-

aşya), bilişsel yönü ile ise, aklın kavrayışınınötesindeki Varlığın sırrına nüfuz etmek için olağanüstü bir güçtür.”Kalbin rolü, duyusal kapasitelerin işlevlerinin daha yüksek birişlevsellik düzeyine genişletilmesidir.

Burada kim var ve orada ne?

Oradaki ne ise burada o var.

Evrensel olan O özeldir,

Ve özel olan O evrenseldir.

Tek bir Öz vardır,

Özün ışığı da karanlıktır.

Bu sözlere kulak veren Kafa karışıklığına düşmez.

Gerçekte, bizim ne söylediğimizi yalnızca O bilir

Kimin manevi gücünün olduğunu da…



https://www.academia.edu/98289039/DOKTORUN_%C4%B0S%C3%82DIR


 

İKİNCİ BEN, 2023

 

İKİNCİ BEN İÇİN SORGULAMA


Bülbül, dünyanın bu yüzündeki güzelliğini gördüğü için hemen gül gibihoş

 bir gazel söyledi ve sorular sorup ruhunu kalbini derinden sorguladı. Kimisi dünya ve ahiretten ilgisini keserken, kiminindünyanın talibi olması nedendir? Hangi zerreyi temeşa etsen bir güneşgörürsün. Peki ya bunun manası nedir? Gözümün altında çıkan ikinci

ben, benim içindeki benden öte olan ben midir? Sen selamet güllüğünde taze gül gibi gül, şen ol da, bu Rû derviş kınanmışlıktır. Kınayanın kınamasından korkmaz dervişler...


Benim başımdaki bu sevdâ nedendir?

Yanar duru âmâ hiç bilmem nedendir?

Kınanmış, hor hakir derviş Rû ağlasın

Güle güle handân âh zâr zindândasın

Gülzâr ruhu yemyeşil cennet bahçesi

Arif için sana kavuşmak cennet akçesi

Senden ayrılmak cehennemdir düzâhı

Bahâr lütfunun yüzü, Kış kahrının âhı

Hizmet için birbirine girmiş ardıçlar

Letâfet bağında hoş esiverir rüzgâr

Eşikten bahçeye doğru koku miskli

Dudağın mor gonca burnunda benli

Dilinde şarkılar türküler nedendir?

Peki yâ âhları eyvâhları nedendir?

Kimi serhoş, kimi çılgın kimi hoş

Kimi mahçup kimi deli ki meyhoş

Soruları bitmek bilmedi gözü kordu

Hızır olsan bile cevap vermek zordu

Musâ'ya yâ sabur dedi Hızır âşk yolu

İyi ki şâhit Yeşu yazdı yasasına boldu

Kimi köle kimi efendi kimi derviş

Kimi günahkâr kimi rezil rüsvâ iş

Kimine tamu hak, kimi arafta hak

Cennetler farkı bile var müstehak

Kimi dünyâ ehli ukbâdan müberrâ

Benekli olsun güller vermiş ki verâ

Zerrede güneş şûh dilber mum gibi

Bin suret hüveydâ aslını bilir ruh dili

Aşkına müptelâsı olduğumuzdan beri

Perişân olup atın âsâsına dayar yüreği

Altımdaki atın vücudu râ harfine döndü

Yel vurmuş uçurdu saman çöpe döndü

Sâki gibi gümüş kâdehle cânânın erişir

Hızır gibi, gamla batmışa yâr eli uzatır

Lâlezâr nehir ve bülbül ile güzel atındır

Kâdeh durmadan dönsün yâzel katındır



IŞKÎ VÜ MA’ŞÛK


ANLAR ANLAMAZ 


Zebânisiz söyleşelim ey hâl ehli gâvvâs 

Latîfî gayet Belîğî amâ kâl ehli anlamaz 

Kahve fincan gibi elden ele dolaş hâvâs 

Kıyas etme özünü zâhide softa anlamaz 

Molla Câmî dışında yokmuş hiç benzerim 

Pençesine almış cemmi şikârım anlamaz 


https://www.academia.edu/108970449/I%C5%9EK%C3%8E_V%C3%9C_MA_%C5%9E%C3%9BK



AHÂ KÂF U NÛN, 2022

   

Ahâ Kâf u nûn innâ hedeynâ

Sagâr-ı Kevser'in yâ Alî illâ fetâ

Kırk onbir yedi dört birdi Fatihâ

Ve’l-leylün ve’ş-şems ve’d-duhâ

Fecrin ve’n-necmi okur göz ahâ


https://www.academia.edu/84084204/AH%C3%82_K%C3%82F_U_N%C3%9BN


Üns ile Yumuş, 2022

 

Alan satan zülâl- ma’nâ içer demde

Asla ayrı gayrı yoktur özler özünde

Sikâ, tevfîk ve inâyet varsa bir rızâ

Efkârına himmeti âlîdir cümle evlâ


https://www.academia.edu/82484836/%C3%9Cns_ile_Yumu%C5%9F


HÂTEM

 

Bir dokunsa fikrine gülüm

Serçe parmak taktı hâte

mLâl dudak câna cân katan

Sıkıp sızırıp şekerim zâten


 https://www.academia.edu/80633995/H%C3%82TEM


SIRR VE NUR, 2020.


Bu kitap, bir Sufinin çıkmışolduğu “Gece Yolculuğu”ndaki müşahedelerinin şiir diline dönüşmüş halidir. Klasik şiir anlayışının dışında bir muhteva ve yapıya sahip olan metinler, sûfîlere derinden derine mesajlar sunuyor.


https://www.smashwords.com/books/view/1036413?


DÎVÂNÎ RÛ


https://www.academia.edu/72617495/D%C3%8EV%C3%82N%C3%8E_R%C3%9B


EFENDİM


Rızandır kalbimin ibresi, aynası arş - ı Rahmân  

Yerde beyt- i Hüdâ, kalbi mü’min arş - ı Rahmân   

Kökleşen ilime inci mercan, Rehbersin Efendim   

Hâtemü’l Enbiyâ Ekberi Fahr  -i Kâinat Efendim

Yol Senin, yolcu Senle, derman ancak Sensin 

Batan âleme doğan güneş, ışık sadece Sensin   

Meczûbuz aşkınla Ahmed -i Muhtâr Efendim

Mahzûn Sensiz ebed-devlet cihângir Efendim 

Şah - ı müşfiktir aşk kelamın Fazilet Güneşi Nebi  

Ferîd- i Kevn ü Zamândır, Mahbûb -u âlem Nebi 

Seyyidi’l masumin iffeti insanlığa iftihar Efendim   

Hikmetin lisanı fasihi, Sâdık u Masdûk Efendim  

Sevdam Sensin, hayalimsin, ufkumda tütensin 

Kalbimin tahtındasın, soluduğum hava nefessin  

Mahsustur pâk sâfiyet, ümmetine Settar Efendim

Zat- ı âlinle mümtâz İslâm, Hakk’ı gören Efendim   

Esrarı bilen Mukallibu’l Kulûb Mevlâ - yı Müteâl   

Muradın kul Abdullah ile akar Mevlâ - yı Müteâl   

Sultanlar sultânısın ruhu Seyyidi’l Enâm Efendim  

Habîb-i Ekremdir Habîb-i Edîb, Ekmel Efendim

Dillerde, gönüllerde Sen, tek beste, gül Sensin

Sönmeyen ziyâ, eskimeyen yeni, bülbül Sensin 

Müştak ins ü cin ol âlem, ahlâkı  Kur’ân Efendim  

Mest ü mahmur olur iklimine giren cân Efendim

Sukûtumuz tefekkür olsun, hikmetse sözümüz 

Bakışımız ibretsiz, nankör, kanaatsız sözümüz   

Aşkınla ölmeyi öğret, Nebiler Serveri Efendim 

Mübeccel şânın yüce, Resûl -i Kibriyâ Efendim

Ruh-î Muhammedi ile dirilir, cümleden kâinat

Zikr-  î Muhammedi ile şenlenir, canlanır tabiat  

Meftûndur cemiyet, medeniyeti kuran Efendim 

Muhtaçtır beşeriyet, selam barış fatihi Efendim   

Aşkınla, ism-i cemâlinle haz duyar sâlih ruhlar 

Buğu buğu gönüller, Senle terütâzedir ziruhlar   

Cândan, cânândan öte canım, Müberrâ Efendim 

 Anam babam Sana fedâ olsun, Mustafa Efendim

Esbab, izzet azamate perde Hâlik- ı kevn ü mekân   

Mücellâ bir aynadır nazargâh - ı ilâ hî kalb-i mekân

Hor ve hakir hatalar heykelimize Rahmân Efendim

Makam- ı Mahmud, Ahmed -i Muhammed Efendim


2022 ŞİİR KİTAPLARIM


NİHÂNIZ


 

Her hâlimize seherde mahrem anız

Demde bir bülbülü şeydâya nihânız

Gül rengini ızhâr etmiş zâhire hânız

Nâmsız nişânsız âyine nûra nihânız

Goncanın kalbinden gizli kızıl kânız

Çılgın derviş şakısın iştiyak nihânız

Şevkiz âmâ gül dertlerin mimârıyız

Hem sebeb biz hem sonuca nihânız

Aynâlarda zâtına âşık olmuş niğârız

Mutlak âşığız mutlak maşûk nihânız

Mânâ incilerinde görünmez sâğârız

İplik gibi ince zayıf nâzik bir nihânız

Ağyârın uykuda gaflette iken niyâzız

Vuslat bulana dek leyl nehâr nihânız

Gaybi cân ipinde oynayan cambâzız

Hediye mücevherâtı vermişe nihânız

Girift bir bilmece gibi acâyip cihânız

Gönle konan âşk kuşu misali nihânız

İrfânın bağışlandığı kalbine doğânız

Mahfûz labirentin gibi sevdâ nihânız

Kâfiristâna çeken kemendine diyârız

Sırdâş bâd -ı sabâ zülfünden nihânız 

Mistik kokun vermiş hayrete ilhâmız

Hem neşe verir hem serhoşa nihânız

Mey içsen daima âşikâr kızıl şerâbız

Şekvâ etsende sikâr âyetine nihânız

Kamıştan inlesen hokkadan belâyız

Cızırtılı çıkarsan kün emrine nihânız

Evveli âhiri levh-i mahfûzda yazarız

Cismi cânı ortadan kaldırsan nihânız

Kavsin kavs-i urûc kavs-i nüzûl varız

Bir âyîne-i pür-tâb-ı mücellâ nihânız

Ervahı ezelden refi-i taayyün kadarız

Bâtın zâhirde biz bir yerlerde nihânız

Cilâlanmış parlak aynâ mekân aşkınız

Cemâl-i mutlak nûr cümbüşe nihânız


https://www.academia.edu/92076292/N%C4%B0H%C3%82NIZ


NEYİM


https://www.academia.edu/75200704/NEY%C4%B0M


Kemter kuluna nihanım   

Kah şemsim kah mahım   

Gönüllerde aşk pazarım   

Gerçi tühfe al seyranım   

Gamı gussama bizarım   

Fariğ olmuş Hak sözüm   

Sıradan, sade arayanım   

Ummanlarda damlayım   

Yedi deniz yedi ırmağım   

Hak yolunda bir ırgatım  

Tüm hikayeler bendedir

Delil ile bürhan bendedir

Yedi mushaf yedi mübin 

Helfi ma hurşit mübayin  

Bin kainat bir bendeyim

On bir kamet bendeyim 

Zat u sıfatı çölde canın   

Yedi ezan mizan hanın   

Kessen yeşil akar leylin  

Okuyup yazar cevherin 

Eğri nazar bil mez ayn 

Mülkü gezer seyyahın   

Ağyar bilmez yara yar   

Ölmeden ölür şehriyar   

Tek hakka eğilir başım   

Saçına saz çalar telim   

Hiç aşka sabr kararım   

Evvel ahire var ikrarım   

Cemale arşın Rahman  

Elif boyu Fatiha yüzün 

Yayı ok kaşı al gamzen   

Gonca çeşme rıdvanın   

Döne sevda çarkı felek   

Haddin hüsnüne melek 

Gönül tahtına sultanım   

Ben hayatın bir ağacım  

Zincir ile dar bilmezim

Dertli canlara tabibim

Kibiri gururu bilmezim

Cemmül ceme demim 

Zindan olmaz mezarım   

Uçmada özgür kuşum   

Tamdır savmu salatım   

Çözülmez ki pinhanım   

Yetmiş iki dil ağlarım   

Dört anasır şeşi eşim   

Mühüre Süleymanım   

Mert durri mercanım   

Hakka çağıran sadık  

Yeksan hakla mutlak

Gören gösteren Hak

Söyleyip söyletir 

Hak İlmi ledünne talibiz   

Issını bulur ceylanız   

Mihraba ruzu şebiz  

Onsekiz bin alemiz

 

EFSÛN


Od ile pembenin ne oyunu var

Ateş ile pamuk varakta zinhâr

Serhoş çöllerde dermiş lâleler

Sefîne dîvâna halk defter tutar

Her kaçağa şiir okusam üstüne

Dilber derler yine efsûn üstüne

Nazar değmesin der görse icâz

Almış topuzu eline söylerim sâz

Her bireyde murâdın başka âşk

Âsân değil her ruha ziyâfet âşk

Bunca şiiri demek hüneri değil

Kalbe velî hünerli hâs meh siğil

Dilden dile dilbere nâmen şevk

Bu gülşeni savurmuş âteşi vefk

Revân kelâmın yârin gibi âbdâr

Gönle akan akarsu açarı ahyâr

Lebi dilber sıfâtında bir içim su

Akıp tahsîn söz selsebîli şifâ su

Ağzının suyu akar derin inciler

Selâsetden letâfetden biniciler

Kuş kondurmuş kuş dili biçâre

Neml'de vahdet-i vücûdu çâre

Senâ güherlerin saplar hançer

Alev alev kılıcını işitmiş bâriçer

Süleyman, Dâvûd’a vâris kuşu

Öttürdü dibâcede iletmiş nûşu

Gülbe şeker tam kelle bir şeker

Gül-bergi handân lebine şekker

Bülbüller bile ötmez gül solmuş

Rengî hayâl şîve ile edâ hûbmuş

Âsafı garrâ parlamış hâs bu şii‘r

Ömer Şarlak el pençe divana dur

Bu âfet şeydâ âşıkları çıldırtmış

İnci dürri şebgûna şebçerâğmış

Neşeli ferâh yeli şimşirik taş atar

Dâmelere nâ-mahrem eli değmir

Bir himmet eyler nazar şâh sana

Taş iken mercân mânâ hak sana

Güzide siyâhîde hayât âbın okşar

Bağrına basmış İsâyı Meryem kâr


https://www.academia.edu/89826249/EFS%C3%9BN


AŞK DESTANI


https://www.academia.edu/78087311/A%C5%9EK_DESTANI


Lâ mevcûde illâ hû

Yüz yüze öz beduhû

Boya boya tahakkuk 

Hâsı vahdet -i vücûd 

İçinde her şeyde Hû   

Dehr’e sövmezdi Rû   

Çünkü dehr Allah’tır   

Harici hiçbir şey yok  

Ölmeden ölen mûtû

Letâif- i seb’an hûtû   

Fenânın fenâsı bekâ

Sahvın fenâ -i vücûd

Tâtîl eylemez fâil Hû 

Nefsin fenâsı illâ Hû   

Mir’âtü’l - İrfânı ayna   

Mutlak Birlik zâtında  

El-ân kemâ kân Hû

Lâ-taayyün ahiri Hû 

Mutlak tenzih teşbih  

Ahadiyat ferd tevhîd

Rahmânî rahmeti Hû

Nûr cevher saçar Hû 

Eğer bir gönlün varsa  

O gönlünü Hakk'a ver


 

GÜL SENİN


 

Gül serveri, hûblar sultânısın
Cemâlin ḥûri gılmândır senin
Denizler dökülür rıdvân anısın
Akmıştır âbın hayvândır senin
Hayâline düşmüş bir hırâman
Kâmetindir hoş, reyhân senin
Ey melek gülizâr bâğın bostân
Cümle hükmü fermândır senin
Ayrılıklar düşmüş alıştım odlara
Kevser'den akan zemzem senin
Tesnimâ çeşmine kimdir hayrân
Vaslından âteşi yanmış su senin
Nûr rûhsârındır vecdi ise kamer
Şebi şebistân balda güzel senin
Şerâb nehrinde âşk içmiş güneş
Reşki cennet periveş âdem senin
Küfri saçın dili âşüfte fâriğdir veli
Cevr eylemiş nâ müslümân senin
Putperest olmuş âşk yolunda yeli
Gark olmuş âlemlere efgân senin
Hiç sormaz ḥâlimi ol Leyli-sıfâtın
Kim gedâ ezber nice üryân senin
Sağır göz gönül yedi beyzâ tenim
Beyti ahzândan bi kurbânın senin
Leb yuhyil izâma kim belâyı âşkın
Her dem kılar zinde Rahmân senin
Mey içmek yahşidir süt gibi ırmağı
Haya kılmaz şekker şerbetin senin
Şermenden olup an dünyâ ukbâda
Gözü fecri mânend okur âşk senin
Hamdolsun can kaydım yok sılâda
Yaman müdâm tesbih tenzih senin
Kızıl kânda arzu emel düşte ziyâde
Dâne dâne düzülmüş gül-rûh senin
Hoş kokusu kara sevdâ çeşmi siyâh
Şuh gözlerin baş başa zincirin senin
Malı mülkü cihân esbâbından sükût
Yok ümidini kesmek umudun senin
Gâfil olma râh aşkından dili meczûb
Neyler gülşeni kim güle yüzün senin
Ne olur germ hüsün çıkar deryâsına
Unutma amâ mihri şebi yeldâ senin
Yahşi yaman bilmem Nûr âşk hâsına
Bülbül gibi gönlün gül feryâdı senin
Yeter yok Hızıra ihtiyâcım var sana

Dilberi gibi âb-ı hoş-güvârım senin
Meğer eyle kim elde var ki ihtiyârım
Kızıl güllerin açılmış lâlezârım senin


https://www.academia.edu/87705003/G%C3%9CL_SEN%C4%B0N


 

CENNAT


https://www.academia.edu/70181648/CENNAT


Bildi oldu buldu n’oldu bu gönlüm?   

Derd ü gamınla doldu bu gönlüm.   

Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm,

Yanmada derman buldu bu gönlüm. 

Yardım ederseniz yardım eder 

Hakk  Severseniz, sevilmek size müstehak

Kalu Bela'da görenler Mevlâ’ya âşık 

 Darr diyârdan gelip Bekâ inler gönlüm 

Ruhun geldiği vatanına özlem duyar   

İdeler âleminde ebedi saadeti arıyor   

Zindan kafeste cana, cananını biliyor   

Kondu göçer, geldi gider, âşk gönlüm   

Canını cânânı için feda etse zevktir.


BENGİSU


https://www.academia.edu/66905172/BENG%C4%B0SU


İblis melek cinsinden değildir..

Esmaül Hüsna'yı Adem bilirdi..

İdris'den bu yana gıpta ederler..

Vedüd su verirse hayat içindir..

Sansür yok, kınama yok sana..

Irmaklarının kenarında aşıklar..

Sayısız huriler cilve, cümbüşte.. 

Ne bahtiyar o cana su verenler... 


 

ZÜMRÜDÜ ANKA, 2021 ve 2022


İşte Ben…

Bestelenmeyi bekleyen..

Tek harfi bile yazılmamış..

Şarkıyım ben…

Örülmeyi bekleyen..

Tek ilmek bile atılmamış..

Halıyım ben…

Suya kanmış..

Tek yağmur danesi bile düşmeyen..

Çölüm ben…

Kuş uçmaz, ceylan kaçmaz..

Uçsuz bucaksız ormanım ben…

Zamansız toprağa saçılmış..

Bir gün yeşeririm diye bekleyen..

Tohumum ben…

Rüzgara kapılmış..

Nerede sonlanacağını bilmeyen..

Kurumuş bir yaprağım ben…
Kanatları kırık..
Yüreği buruk..
Gülüşleri sönük..
Yaradandan yol bekleyen..
Yolcuyum ben…

Suna Arslan
11 Şubat 2021
Waterloo, Kanada

Şimdi cevap yazmak farz oldu hanıma...

İşte Sen..

Seni besteledim içimden..
Mırıldanıyorum..
Sade sonsuz güneşin..
Türkünüm ben..

Hörüklerini ören..
Hana'nda ipliğim..
İçimden iplik ip
lik dokurum..
Halça'nım ben...
Yağmura ne hacet sevdam..
Seni sularım gözyaşımla..
Akan suyum var iken..
Yağmur'um ben...
Seni od toprağından aldım..
Gönlüme ektim..Diyar diyar ekildin..
Toprak sen, ateşim ben...
Gönle açan çiçeğimsin..
Güzel kokulu sadem..Sadenim ben...
Senin beklediğin rüzgarlar...
Yüreğinde esen küleğim..
Poyraz'ım ben...
Benim nefesim sensin..

Meleklerin kanadı olmaz..
Gülüşü solmaz meleğimsin..
Buruşmaz kalbin feleğinde..
Ruhunum ben...
Ebedi aşk yolcuğunda..
Beraber sonlanacağız sona..
Sona Hasanova Suna'msın sen...
İşte ben.. İşte sen...


Rü, Waterloo
16 Şubat 2021


https://www.academia.edu/85922876/Z%C3%9CMR%C3%9CD%C3%9C_ANKA



 

FÂKÎR HÎÇ 


 

Fâkîr Hîç Rû


Küstâhça laf söylemez fâkîr

Sahipsiz dertleri neyler zâkir

Sinek yerine koyup özgeleri
Ankâ kuşuna benzetir özleri
Gökler şafak kan ağlar bana
Cân fezâ Hızır olsa cânı fedâ
Rânâ fazlı gül şeker bürhâna
Cânâne lütfunde ere rıdvâna
Cennetü’l-Me’vâda dilber kim
Nârlı hasret sîne dâğlarda kim
Gözler içip şerâp naz kaz niçin
Dertli dertsizi ağlar dünyâ için
Baş çeker dilim gamında eşsiz
Bâğı dehri içinde dem demsiz
Gönül canı acısın efşânı şeker
Diş biler mey gün semen çalar
Tavan tabân şâhrûh her gece
Öper döne döne bitmez hece
Zulmü sitemlerle helâkı nece
Çalgısız yaşamaz şiir türküce
Nice âhtan felekler nigehbân
Çatlasın patlar zalim ehrimâ
Haksız dökerdi kânı şaklabân
Yüze iki sille vurmuş şâh abân 

Meyle gül yanağı gülmüş gül
Şapa şap şapşapa şap bülbül
Kevser yazmış yüzüne Fatihâ
Hüsnün revân okur üstü Tâhâ
Gedâ'ya vermez âşkı dilrûba
Sanma mâl şehvet ister tûbâ
Kâşifsiz esrâr nerde rûh işler
Gülrû'suz eğlence hara dişler
Hamâma giren terler ezelden
Firkâtın payânı yok gazelden
Kâ'be kuyumda susuz azâbın
Sûbha değin durmaz gazâbın
Dûdû dumânıma oynaşır durur
Şebî arûsu dehrin özüne kurur
Saçımın âhımın siyâhî al boyar
Kâmı yâbı ezberler azâp koyar
Hastâ dilem belâ keser âdem

Ne âh ne edem edem n'edem
Gülşeni ḥüsnün dildâr bâde
Yandı odlara felek âteş kâdem
Fâkîre niḳâb ėtmek niye neden
Âfet devrânı neyler mîskîn ben
Şâhı güle bülbül güne bin yana
Niçin girersen acep gârib kana
Sabreder darba âver dil kıymaz
Üstüne vermiş germ pâzârı sâz

Fakr ile fahr eder fâkîr doymaz

Bin kez vermez dilârada olmaz
Kaşınır burnum, el ayak sıcak
Gam cânânı bilmez dem koçak
Yüzün hâk eyler yalan mı yalan
Yokluğun var amâ Mâhrû âyân
Didârı yâr'e âh eylesem olmaz
Galat olmuş benleri sakat haz
Öpül ömrüm kucul ömrüm kor
İsmi Nur'ûllâh'ı sevmekler zor
Halkı uyutmaz fâkîr bir nefes
Cinsi olmayana vermez kafes
Âşkı sırrı cinsi bozuğa açmaz
Zıt olanla sohbet hiçte açmaz
Ölürüz diriliriz gayret kuluyuz
Kârûn Hamanı taklit etmeyuz
Mâlımız olmazsa râhı Resûluz

Kûhken gibi çılgını velî  âhiruz 

Rû , Waterloo
 24 Ağustos 2022
 

https://www.academia.edu/85922825/F%C3%82K%C3%8ER_H%C3%8E%C3%87



2021'DE HER AYDA BİR ŞİİR KİTABI

  

EY GAMZELİM


https://www.academia.edu/62798457/EY_GAMZEL%C4%B0M


 EY SEVGILI.. EY GAMZELIM.. Ey Sevgili Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Güneşi bahardan koparıp Bir tuz bulutu gibi Savuran yüreğime Ah uzatma dünya sürgünümü benim Nice yorulduğum ayakabılarımdan degil Ayaklarımdan belli Lambalar eğri Aynalar akrep meleği Zaman çarpılmış atın son hayali Ev miras değil mirasın hayaleti Ey gönlümün doğurduğu Büyüttüğü emzirdiği Kuş tüyünden Ve kuş sütünden Geceler ve gündüzlerde İnsanlığa anıt gibi yükselttiği Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Bütün şiirlerde söylediğim sensin Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkis'ın Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini Ey gönüllerin en yumuşağı en derini Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Yıllar geçti sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında Çatı katlarında bodrum katlarında Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba Hep Kanlıca'da Emirgan'da Kandilli'nin kurşuni şafaklarında Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Ey çağdaş Kudüs (Meryem) Ey şiirini gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha) Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında Köle gibi satıldım pazarlar pazarında Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda Verilmemiş hesapların korkusuyla Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünüm benim Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır Yoktanda vardan da ötede bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır  


BENGİSU


 Ateşi yakarsında söner mi? Sönmesin, yansın mağma.. Yerin altı ateş, üstüde ateş Yasak denizlerde alev alev Yana yana belki kavuşuruz Leblerinde uyursam belkim Gece, rüyalarda buluşuruz Çıkarma beni hiç baharından Yağdır yağmuru katre katre İçir sular seller damla damla Otursun dudaklarıma ateşin Gönlümde doğsun o güneşin Bir bardak kutsal su dök ateşe Söndürmez orman yangını da, Rüzgarlar büyütür o ateşlerimi Atında giderken ben dört nala, Hoplaya zıplaya bitmez ateş. Kılıcımı hançerimi sok bağrına Çıkmasın bir lahza bile yarası Izdıraplar acıtır, yakar kalbini Dikmişim gönlüne ay yıldızımı İnmez ki bu yükselen bayrak Düşman işgalini kovar hemen Yok Mabed'ime değecek rezil Sevene dayanacak ordu yok Dalga dalga büyür ateşlerin Kimse söndüremez alevlerini. Yalnızlık çölüne yağmur gerek Susuzluğa çare derdime deva Ekmeksiz yaşarım da su gerek 


https://www.academia.edu/66905172/BENG%C4%B0SU



FİRAR, 2021.


İnsan Olman Feryad u fiğan Sarı Öküz Bir pabuçluktu 8 Cennet Taşhanedir 7 cehennem Yedi semada 7 Yılanlar Bir iğne 4. semada esir Bari ile Musavvir hayret Halık, ol dedi oluverirdi Şuanatı Şenleri zerrede Mikro cin Habir çavuşu Dudu kuşum Hüdhüdü Secde etmeyen komada Hiçtir Süleymana dünya Yanmayan yakamaz aşkı Gark olmayan Nuh olmaz Harına kavrulmaz ateşim Topal ile Hödüke lanetim Şir'den de köpek olurmuş Serçe'ye hayran evrenim Köpüğe, dumana, çamura Bir nefes bir kafes hamura Hiçlik üstünde oturan var Kudreti Sonsuza isyankar Güneş ile dolu olana kör Elsiz, fersiz, ayaksız ama Çemkiren hodbin naşükür Hamdsızı bedbin namert Bir harften ibaret varlık Elif, sonra Be, Ta ve Rü Mimsiz medeniyete yazık Ezik büzük insana kazık Kula kul olanlara nalet Hal anda Şems ü servet Mıhlar Dabbe Allah dağı Arz eden arşından ferşe Öküz balık hava üstünde Yedi beyza Alim üstünde O Öküz sarı ineği yiyince Hava civa olur mal mülk Kükreyen deniz susunca Zombi cerahatı kusunca İnatla ateşe direndi duygu Umut dolu özlemini sundu Batmış ay, sönmüş güneş Satürn Jüpiterle evlenmiş Ciğerinde damla su kalmaz Akan akar, akmayan yular Susuzluğa giryan ötekiler Yüzünü toprağa sürer aşk Zerreden yol var gönüllere Kürreciklerde taşınır hava Yakarsan ateşi harlıdır su Nice yolcular akıp gittiler Gizemi aramayan bulmaz Çözümü basit bir bilmece Ahad u Vahid Ferd içinde.


https://www.academia.edu/44761638/F%C4%B0RAR


1001 AŞK, 2021.

İnsan Olman Feryad u fiğan Sarı Öküz Bir pabuçluktu 8 Cennet Taşhanedir 7 cehennem Yedi semada 7 Yılanlar Bir iğne 4. semada esir Bari ile Musavvir hayret Halık, ol dedi oluverirdi Şuanatı Şenleri zerrede Mikro cin Habir çavuşu Dudu kuşum Hüdhüdü Secde etmeyen komada 5 Hiçtir Süleymana düny a Yanmayan yakamaz aşkı Gark olmayan Nuh olma z Harına kavrulmaz ateşi m Topal ile Hödüke laneti m Şir'den de köpek olurmu ş Serçe'ye hayran evreni m Köpüğe, dumana, çamur a Bir nefes bir kafes hamur a Hiçlik üstünde oturan va r Kudreti Sonsuza isyanka r Güneş ile dolu olana kö r Elsiz, fersiz, ayaksız am a Çemkiren hodbin naşükü r Hamdsızı bedbin namer t Bir harften ibaret varlı k Elif, sonra Be, Ta ve R ü Mimsiz medeniyete yazı k Ezik büzük insana kazı k Kula kul olanlara nale t Hal anda Şems ü serve t Mıhlar Dabbe Allah dağı Arz eden arşından ferş e Öküz balık hava üstünd e Yedi beyza Alim üstünd e 6 O Öküz sarı ineği yiyinc e Hava civa olur mal mül k Kükreyen deniz susunc a Zombi cerahatı kusunc a İnatla ateşe direndi duyg u Umut dolu özlemini sund u Batmış ay, sönmüş güne ş Satürn Jüpiterle evlenmi ş Ciğerinde damla su kalma z Akan akar, akmayan yula r Susuzluğa giryan ötekile r Yüzünü toprağa sürer aş k Zerreden yol var gönüller e Kürreciklerde taşınır hav a Yakarsan ateşi harlıdır s u Nice yolcular akıp gittile r Gizemi aramayan bulma z Çözümü basit bir bilmec e Ahad u Vahid Ferd içind e Oku o kitabını hece hec e Yola düşmeyende düş a z Düşe sürçe yollar aşınır.


https://www.academia.edu/44898112/1001_A%C5%9EK


YİNG VE YANG- EROS VE LOGOS, 2021.


Carl Jung, bu konuyu en iyi analiz etmiş, 20. yüzyıl ve bu asrımıza da damgasını vurmuştur. Lakin ağır dili vardır ve yazdıklarını çoğu anlamamıştır. En basite indirgemeye çalıştım. Zaten 10. şiir kitabımının adını Ying ve Yang koymuştum. Şiir şeklinde anlatım daha iyi akla girer. İngilizceden sonra Feminen adlı eserin Türkçesini okumaktan zevk aldım. Jung'un 1929 ile 1935 arası Londra'da 200 tıp doktoruna verdiği seminerlerinden toplayıp kitap yapmışlar. 1959'daki Eranos seminerleriyle birleştirmişler. Jung doktoramın iki ana karakterinden biri. Diğeri İbni Arabi. İki zor ve ağır adam ve ikisini de anlamak için benim gibi manyak bir ilim adamı olmak gerekiyor sanırım. JİNG VE YANG Anima ve Animus Ying ile Yang Eril ve Dişil, Eros ile Logos işleri Erkek ve Kadın’ın Ruhsal seferi Beden ile ruhi aklın kalbi sınavı… Sevgi aşk kaderin gücü.. Cennetden cehenneme Cehennemden cennete Arafta kalmanın ayrılığı… Ruh parçanı tanıma serüveni Kendini bilmen, tanımak zor Elmanın iki yarısı, ah elma ah! Yasak meyvenin tatlılığı çeker… Kadın içindeki animus ayırtedici Erkek içindeki Anima tahrik eder İdealize edilmiş ruhunun parçaları İlham perisi kadın Anima karakteri… Animus erkeği kadına enerji verir Yaratıcılık, üretkenlik ve devrim Fikir eker, animus fikir erkeğidir Anima ise kadınsı yönü erkeğin… Girişkenlik, teşebbüs, azatlık Animus’un kışkırtıcı gıcıklığı Alımlayana vurgun erkeksilik Kendini anlayanı sever kadın… Animus, dişili fikir eker becerir Kadın, tohum alıp döllenmelidir Yaratıcı, dönüştürücü, üretken Kadınlık fıtratına geri dönmelidir… Anima kadını erkek için cinsellik Tohum vereceği münbit Toprak Yitik tarlasını arar, örter yorganı Fikir beklemez, anima seksi obje… Aşık olmak oyununda denklem İtaat edilecek kadındır Sofiya.. Kraliçe Arı, erkekleri yöneten.. Ejderha kadın, Kutsal Anadır… Erkek, kendi iç dişiliğine yenilir Kadının hayalinde Herkül erkek Babalar Meclisi olur çeşitli türlü Nice erkeklerden bal alır Arılar… Gizemli sezgili kadın çeker: EROS LOGOS, Yang kaçmakta YİNG’den Ruhun imgesinde ikizini ararlar Kendini keşif bir zorlu yolculuk… Anima arayan erkek hep bulamaz Animus arayan kadın bulsa ne ki İdeal erkek ve kadın yok aslında Bulduğu ile yetinen çoğunu bulur… Anima, İspanyol dilinde ruh kadın Alman güneşe kadın imgesi verir Ay ise hep kadın, her din kültürde Güneş ve Ay birbiri ardına çıkarlar… Maske takar kamu erkek ve kadın Persona karakteri zihinde oluşur Bilinçdışı bilinçte gizli eğlence Ölümsüz ruh oynamayı sever…


https://www.academia.edu/45164375/Y%C4%B0NG_VE_YANG_EROS_VE_LOGOS


HASTROLOJİ-RUH KOKUSU, 2021.


“Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.” (Enfal, 23). Sahih nazar Nefsani nazari hikmet Aynaya yansıyan akis Hüküm söze tasvirsiz Eşya mahiyetini sezer Cismani ameli hikmet Salt hayır iyilikte nazar Hikmet verilen ledünni İyilikte yarışır irfani aşk Ölümsüz olanda ümitler Kiraz ağacı, pembe kalp Meyveleri salkım salkım Dizili muz ağaçları cennet Ashabı Yeminde aşk sağ Tükenmeyen bâki Vedüd Ashabı Şimalde dava sol Gölge altında ezilir maske Nur yoğur sidretu’l münteha Ruh biterse aşk başı münteha İki doğu iki Batı Rabbi Yaradan Yalnızlık çölünde cismani adan Ay, güneşin halifesi olur Alemin yüzü güneş gözü Ay kalpte başlar hayatın Güneş ve ay kesin evlidir Latifleşirsen dört kutupta Zülkarneyn’in ali aynadır Konuşan nefis feleklerde İyi iş, Cami'de açık hiçte Arazlar garazdan ayrılırsa, Akıl, nefis, hayvani kuvvet Dokuz çeşit keyfiyeti felek Dokuz makulat hayatı aşk İçiçe geçer fesadsız esad Tezat olmazsa ülfet olmaz Zıtlar mizacı heyuli çekim Daha var mı diyen su ateş Heyuli suret ruh cevheri Kül gibi hayat ve ateşte Başı ve sonu dumanlısın Gözleri gören Habir olan Unsuri mürekkep muhal Öz ve temiz akıl ruhi hal Doğru düzgün yürür aşk Hidayete erişen safi duru Kara bir balçıkta batansa, Ölüler duymaz, kör, araz Su ile sulanır denizse Rü Ebedi dolu denize yemin Şeffaflığa iltihak eden Hak Üç kola ayrılmış gölgedir İman, İslam ve İrfan ayağı La mekan an, İbn'ül vakt Felekle döner ateş küresi Bağışı ve sanatı televvün Tebeddül eder sıbgatullah En güzel rengi veren Hak Ateş olgunlaştırır nefsini Hava nüfuz eder alışırsa, Su devam ile haya hayat Arş yapıştırıp çıkar ferşe Münasebet yakın olursa, On iki türlü dönüşüm aşk Uzak yakın olur, zıttı aşk Nefsi natıka nûra kemal Hepsi Allah'tan ve döner Semavatın ve arzın nûru Yüce mesel, misal aşkıdır Abdal'ın mutluluğu ebedi Esir, doldurur boşluğu daim Atomlar arasındaki boşluğu Bütün evreni dolduran aşktır Isı ve ışığı ileten cevher hafif Karga'da katranda siyahlık Vacibu’l vücut varlığın biri Mahalden, zamandan beri Ferdi ferid Allah'a bağlıdır Rü, Waterloo 28 Mart 2021.


https://www.academia.edu/45629638/HASTROLOJ%C4%B0_RUH_KOKUSU


Ey Rûhi Zâr… Ey Rûhi Güli Hâr..., 2021.


Şeytân taşla ey Nefis! Hemi aşığın dîni yokluk olur Hamı nazlı niyazlı yoluk olur Hem kinsiz, hiç kibirsiz olur Aşk için hâli kutsi efem olur Her varlık tuzak kurar insana Mey içip, saz, söz deyip sana Kendinden kaçana kucak ana Nefis düşmanın dedimdi sana Astral geziye çıkmak sonsuza Hiç olmadan varmaz kimseler Şeytân taşlayan kuvvet bulur Korksa Hüdâ’dan rûh yükselir Yok ile var arası eser rüzgâr Nefsin kibrin boynunu vurdu Veripte temiz hâle gelipti hâr Hazineyi açar, kaçmaz zinhâr Ashâb-ı Kehf misli uyusan, Sağa sola vursam yolumu Dön baba ruhum dönelim Hep döndüren sensin Gani Armağan uyku sunmuş hani Mert olanda bir olmak Sâni Nâmerdi keseni Cebbâr Ali Ashâb-ı Kehf'de Fatima âli Delikten çıkmazsa ödlek rûh Hem cehennem hem Araf âh Cesur âşığa cennet hoş misâl Hemişe doksâna takardı finâl Kaçmadı hak etti hakkı Zühâl Verdin hakkı, aldı nazlım Hilâl Hak bâki, ebedi aşk merceğe! Neydi Mi’râc? Niyâz gerçeğe! Rû, Waterloo 27 Nisan.


https://www.academia.edu/47790737/Ey_R%C3%BBhi_Z%C3%A2r_Ey_R%C3%BBhi_G%C3%BCli_H%C3%A2r_


NÂR VE NÛR, 2021.


Mevsimlerin kovaladığı, zamansız bir gerçekliğin dile gelmesiydi, bu hafakanların tohumlandigi topraklarda.. Kaybettiğim ruhumun yankı bulacağı, seslenişlerimin zarif ve nazlı hali nerdesin.. Her gözümü kapatişimda başını önüne eğişin gelir, ince bir sızı misali.. Siyah, ipli ceketin ve usul usul gidişin sessizce.. Bilmem ki hangi zamanı yaşıyorum sana ait olan pişmanlıklarım da.. Bana gülümseyerek baktigin o bembeyaz incilerinle adım adım bıraktığımız hatıralarım da.. Mutluluğu veremeyişimde ki gizemin meşguliyeti mi bana dert olan; yoksa, içindeki sevgiyi farkedememek miydi asıl olan? Baktım uzun uzun, ellerinde ki kıvrılmış zamanin yansimasina, sızılayarak .. Bilmem ki hangi zamanı yaşıyorum; ince uzun kaşının sakladığı boncuk gözlerinin bakışın da.. Sayıklamaları yaşıyorum bir kış ortası, ahşap kulubemin sessiz ve yalnızlığında.. Bir seyredişim var, içimde kopan çoğu sesli acı haykırışlarımın, nasıl da ara ara soluklandığını, Görsen kafamda ki zamana ait her halini, ona uzattığım elimin kala kalışını.. Ne geçmişin kayboluşlarındayım ne de geleceğin temennisin de artık.. İşte hala beklemekteyim sanki arafta; sorsan var mıdır bir çıkar yol hayatimin son baharinda.. Adım adım gitmekteyim kaderimin yazgısında, tüten soba dumanı gibi.. Yaktığın ateşin çatirdama sesleri, ince ve tatli bir kış soğuğunda ki ısınma gayretim.. Avuçlarıma bıraktığım, yaşanılmış aci tatlı hatiralarin buğulanmasi.. Ey dağların ötesine kaçmış yalnızlığımın bitmeyen hali nerdesin.. Bilmem ki hangi zamanı yaşıyorum, kelimelerimin anlaşılmadığı bu diyarlarda..


https://www.academia.edu/49082893/N%C3%82R_VE_N%C3%9BR


AŞK-U DEM CEZBE-İ AŞK, 2021.


Bir yâr-ı bâki isterim Kalp ve ruhta bir âlem-i nur bulursun O âlemin anahtarı, marifetullahı aşk Vahdâniyet sırları Ma'allah Lüb berk.. Kalbi söylettirmek, ruhu işlettirmektir... Güvendiğin hayat yalnız bir dakika an Bir âşiredir, belki bir ân-ı seyyâledir an Meyyit olan mazi, müstakbel, bugün an Kalbin bağırır ağlar bir yâr-ı bâki isterim... Geniş dünyan kabirden daha dar Sırat köprüden daha müsaadesiz Senin zamanın ve ömrün berkten Hayatın çaydan daha sür'atli akar Katı kalplerde mana yok ki kırılsın Bî-kem ü keyf'te farklı sücud olsun Köpeğe altın tasma taksan ne olur Menzil duvarları şişeden kırık hayal Darr olmuş dünyana berr gerek berk Şişe şişeyi görünce genişler severek Sağ duvar yıkık geçmiş zaman mazi Solda gelecek mâdum gayr-ı mevcut Gayet kısa ve dar hazır zamanı açar Berk şimşek yıldırım kanatlar açarlar Hakikat hayale karışır; hayal yanarlar Rüya mâdum dünyayı var mı sanırlar Mevtten kaçsan da bir ecel değişmez Hayat zannettiğin hâlât, anda dakika Evvelinde içindeki eşya ölüydü zaten Zarfın içindeki o dakika ademdir, hiçtir... Söz olmaya ağızda çiğnediğin sakızın.. Şahit Ruhun, gönül özel temaşagâhın.. Hayatî dinamon, gönlün ruh seyyahın.. Rehber gönül, halvethânende ortağın.. Sonsuz yolculukta gönlüne anlat derdi.. 


https://www.academia.edu/50581090/A%C5%9EK_U_DEM_CEZBE_%C4%B0_A%C5%9EK


YAPAYALNIZ AŞK, 2021.


RAKUN RAKUM RAKI RAKIM 


Tatlı sevimli rakun ağacımda, Sevgiden aşktan rakum anlar.. Rakım yüksek olsa içmez rakı, Ra güneşi dairesinde Rü anlar... Erivan revan olur matem ağlar.. Aşıkun hubbu kan revan ağlar.. Veddine vudda aşk kemal ağlar.. Eyyamı yasına Ali divanı ağlar.. Elvan u Hak'ta melekler ağlar.. Hanumanı yıkık viranlar ağlar.. Evtadı ekber dağlar berk ağlar.. Masumun gözyaşına har ağlar... Bülbül suskun, güli bostan ağlar.. Gülşeni İbrahimiler Yusufi ağlar.. Meryemilerin serçe yüreği ağlar.. Dilsuz o kamuya ol vicdan ağlar... Hazari esen hazan külek ağlar.. Küllerinden doğarda anka ağlar.. Samanyolum çığlık ulduz ağlar.. Vaveylasına dokuz felekte ağlar... Cehcaha kehkeşan düşer ağlar.. Zehra Betül Fatima bacım ağlar.. Haydar u Ali abasına şirler ağlar.. Elbet ruhi gülzar gözlerim ağlar.. Gülistan'ı ezene asuman ağlar.. Gaddara yedi yılan gökte ağlar.. Zalimlere yedi yılan yerde ağlar.. Nuristan'da nar ile nur ile ağlar.. Civan merd ile cavidname ağlar.. Bağ u destanı harap canlar ağlar.. Canan kabz bast iman aşk ağlar.. Muhtarı Ekber ile efradına ağlar... Rü, Waterloo 19 Ağustos 2021.


https://www.academia.edu/51129861/YAPAYALNIZ_A%C5%9EK


ÂŞIK VE MAŞUK, 2021.


THE LOVE AND LOVING OTHERS. TRUE HUMANITY... BECOMING A HERO AS AN ARCHETYPE OR THE ARCHAIC MAN Tüm tutsaklar kurtulsun, zulüm bitsin, zalimde hakettiğini bulsun inşallah... The non ego refers to Hz. Hızır station as none kibir, no bencillik, afra tafra and zulum by accomplishing the Great Work, the alchemical magnum opus, which is the redemption of the world. The self realization is the hidden Self, hidden in unconscious identification with the ego. Ibni Arabi ve Carl Jung’u evlendirdik, travesty marriage. The soul-searching ends when the Purification stage reaches the Hazreti Cem. This takes place to invoke the transcendence alchemical union, where the Spirit returns to the purified matter. After self invoking operation, the self knows the beyond the self and meet with angels or the archetype man or woman. Knowledge of your Angel refers to Galibi Esma that you will be a co-creator of your reality. 


https://www.academia.edu/54412698/%C3%82%C5%9EIK_VE_MA%C5%9EUK


BEN YOĞUM, 2021.


Eser zerre hiç.. Zamansız yoklukta hiçliğin zerresinde eserin.. Sessizliğin sesinde mekansız yokum. Başı, ayağı, sağı, solu bendesiz hiçim. Nefesi dinliyorum kulaklarım kapalı. A'ma noktasında mutlak zamansızım. Özün özünde hiç bir şey yok. Yoklukta varlıklar hiç. Daha doğmamış şekiller, suretler, fikirler. Düşüncesiz ilk akıl, ilk zeka, ilk ruh. Ben yok, Siz yok, Biz yok. Onlar, Sizler, Şunlar, Bunlar da yok. Şucu bucu su bile yok. Susuz çöllerde avare divane hiç yolcusuyum. Kimse yok. Kimsesizim. Güneşte yok, ayda yok, yıldızlarda yok gökte. Yer kupkuru kırmızı, yeşil yok. Açmamış hiçbir dane, hiç bir çiçek. Yağmamış bir damla yağmur. Sadece bir ışık, bir Nur var gibi parıldayan. Lakin su vermiyor ki içeyim. Bir ağaç kabuğu bile yok ki karnım doysun. Gözlerimden akan yaşları içiyorum. Tuzlu terimden akan teri yiyorum yalayarak. Hiç bedenim toprak bile olmamış, zira toprak yok. Melekler yok hiç bir köşesinde, tecelli etmemiş. Hak hukuk iddia edecek bir mevki makam mansıpta yok. Kimi dava edeceğimi bilmiyorum. Yalnızlık çölündeyim ucu bucağı yok. Bir tepe, bir ova, bir dağ yok. Dümdüz çöle kızgın kumlarda bata çıka yol alıyorum. Ama hiç bir yön yok. Hangi yoldan gitsem hiçliğe çıkıyor. Hiç oğlu hiçim, hiç kızı hiçim, cinsiyetimde yok. Belki travestiyim müennes. Münezzeh çölde bildiğim hiç bir şey yok. Eşya yok ki bir mal mülk edineyim. Bir eş yok ki yarenlik etsin seveyim. Doğmamış doğrulmamış seyrediyor beni A'ma görmüyorum. Kör oldu gözlerim. Sağır oldu kulaklarım. Ellerim ayaklarım hissetmiyor artık. Derim yanıp yanıp yeniden doğuyor. Gözlerim ateş ateş kaynıyor. Tat alamıyorum. Zira tadına bakacağım hiç bir şey yok. Dilim kurudu, kimse yardım etmiyor. Dilim kalem gibi keskin. Göğsümde har var, hopluyor zıpzıp atarak. Çıkmıyor ki yüreğim yerinden var olsun. Vücudu Mutlak nerdesin diye dua dua harfim adeta. Yedi harf canlanıyor zhnimde. Yedi harften ilk kelimemi kurdum. Su istiyorum senden Yarab. Yağdır Mevla'm su. İçeyim gönlümde. Vermezsen bir damla su telef olurum bu çölde. Çıkışı bilmiyorum. Nasıl girdim bu yalnızlık çölüne ben? Onuda bilmiyorum. İkinci kelimeyi icat ettim. An dedim, ana istedim. Bir yar istedim. Har yaka yaka kül oldum. Külümden kul oldum. An doğdu birden. Anna oldu. Senin yarının benim dedi içimden. Kalbimde bir yar seslendi derinden. Anne dedim. Na dedi yokluktan. Ni dedi inleyerek. Nu dedi nun oldu. Ba diye kışkırdı başka bir ses. Elif yok idi, Ba dedi ki senin babanım. An dedi ki senin annenim. Annem ve babam oldu hiçlikten, hiç yoktan peydah oldu.


https://www.academia.edu/60635859/BEN_YO%C4%9EUM


2019 YILI ŞİİR KİTAPLARIM

  

HİÇ-HƏÇ RÜ'YETİ, 2019.


Bir Serçe ömrü kadar hayat Kırık Yaralı Serçelere ithaf. Ey Ruhi Serçe gönlü can! Bir serçe ömrü kadar hayat.. İstikbal mazi gibi ruh için.. Mazi de istikbal gibi bir.. Bugün üçü de bir ruh için.. Akıl, kavramaktan aciz… Okyanus gibi bol haysiyet.. Elif gibi dimdik ruhi şahsiyet Kanatları kırık serçenin.. Kalbi hüzünlü, incik, yaralı.. Kırdılar kalbini serçenin.. Orta yerinden ruhu çatlak.. Yoruldu serçe uçamayarak.. Dövüşebilirdi ruh enerjisi.. Yaşı yaşadıklarındandı… Kısa hayatında mutluydu.. Zalim avcılar avladı.. Eti sütü yoktu verecek.. Minik kalbini verdi serçe.. Vur şanlı cikciklerinle.. Gönül mülkü düzelsin… Hayat ver hayasıza inat.. Sen severken çok güzelsin.. Ölürken de çok güzeldin.. Kim kırdı güzel kalbini? Zayıf naif bedenini serçe? Suçu neydi, ne istedi zalim? Kıramazdın sen gönülleri… Yüreğinden çıkar nefesin.. Her duygunu saklarsın.. Kim döktü gözyaşlarını? Niye çok gördüler hayatını? Hevesin kursakta kaldı.. Nede çok severdin insanı… Bir dal bulurdun tutunacak.. Kimseden yemde istemedin.. Rızkını Allah veriyordu. Neden haset ettiler serçe? Hep yalnızdın ey serçe…


https://www.academia.edu/40975813/H%C4%B0%C3%87_H%C6%8F%C3%87_R%C3%9CYET%C4%B0


KİM BİLİR AŞKA SIĞMAZAM, 2019.


Kim bilir… Bu devranın ahını Devran bilir Ayak siyasi ise Kırk Ayak bilir Gülden ağlar gülşeni aşk bilir Cevheri Can bilir Canan bilir Aşk denizini ahi umman bilir Zikr eder anı erbab-ı aşk bilir Gark olmuşun halini Ah bilir Düşmana giryan vadeyi bilir Binlerce ağlayan bülbülü bilir Kırık serçeye özü kurban bilir Güzele ağlamayanı hain bilir İşretci mey içer, serhoş bilir Ayrılık acısını şeytan bilir Şeytanı intikamcı kinci bilir Özgüre ok atanı zalim bilir Gem vurulsa gam gah bilir Ağla aşkımla yar Kabe bilir Yola revan susuz çeşme bilir Akıt gözyaşlarını yağmur bilir Rahmet yağar, Kıtmir bilir Kapında kapıcın Hancı bilir Handan aşkı hanuman bilir Kafesini kıran bülbül bilir Taze gül kokusunu gül bilir Şükran nefese feda Şir bilir Aşka giriftar ruhu can bilir Cananı sevdiğini ruh bilir Gönül kadehi dolu kan bilir Yay kaşları ok atar lal bilir Buse kondursa kirpik bilir Cennet kokusunu şan bilir Kazibe şöhreti yalan bilir Vuslata hasret gönül bilir Ayrılık acısını maşuk bilir Özlem rüzgarını Maruf bilir Hicran narına yanan bilir Bir buseye can veren bilir Saf naif, herkesi kendi bilir Canını yakanları ihvan bilir Zehri içirmezsen yarın bilir Aşkına asılan hakşinas bilir Mansur olan darda iken bilir Gül atanı, taş atanı dost bilir Naz ile niyaz eden Hızır bilir Her eşyaya sevgisini ak bilir Özünü herşeyin parçası bilir Gölgedir, damarda kan bilir Kuş dili konuşsan kuş bilir Dilini Davud Süleyman bilir Kim bilir deme Hikmet bilir Eşek bilmez, insan olsa bilir İlyas ile İdrisi yoldaş bilir Hızır’ı Gülen Çelebi bilir Yalnızın halini yalnız bilir Sığmaz iki cihana can, O bilir Mekan yok olsa hiç olan bilir Likaullah’ı sıfır mekan bilir Zaman’ı sever zamansız bilir Vefasız Aşkı cefa çeken bilir Belasız aşk arayan nah bilir Dertsiz başı mezarda bilir İmanı inkar eden şeytan bilir Sensiz geçen anları an bilir Zalim sonunu Kaf dağı bilir Zevali olan ömrü fani bilir İki cihanı birde Rü’yeti bilir Yar, yaren Ruhu dost bilir Kevn ü mekâna sığmaz bilir Her mevcudun aslını Hak bilir Azabı başka azubeti tatlı bilir Hak sahibinin hakkını Hu bilir Hakkı vasfeden ayn’ı sabit bilir Halk olan Hakkı, Hak halkı bilir Ayna suret yansıtır, suratsız bilir Halıkı Cedid ol der de Kün bilir Kaf ile Nun arasındaki Ü bilir Mim Muhammed Mustafa bilir Onsekiz bin alemi Ahmed bilir Ah u zarım Yasin’i Furkan bilir Allah’ı tek Allah görür ve bilir Umudu son nefeste Nefes bilir Ağyara kapalı efkarı vatan bilir Bağ u bostanı yoktur, Hiç bilir Ezeli ebedi aydınlatan Nur bilir Leblerün leccacı şah u mat bilir Ümit zülfüne akan gurbeti bilir Zindana düşse Yusufu can bilir Na teslim ruh, Leyla’yı har bilir.


https://www.academia.edu/41161901/K%C4%B0M_B%C4%B0L%C4%B0R_A%C5%9EKA_SI%C4%9EMAZAM


EŞEKLER CEHENNEMİ, 2019.


EŞEKNAME… Mevsimler geçti.. Eşekler insan olamadı. Katır eşek bile olamadı. İnsanlar hapisteydi. Bebeler mapustu. Analar ağlıyordu. Nineler şaşkındı. Dedeler çaresiz. Babalar devasız. Yetimler sahipsiz. Ölme eşeğim ölme.. Allah koysa darıkma. Ahırda yonca bitmez. Eşekler zaten yenmez. Ne yapsındı masumlar? Allah’a bağladı umut. Eşek milleti uslanmaz. Hübletti katır. Eşekler hübletti. Al ver gülüm. Eşekler insan olamadı. Faşizme geçit yoktu.. Kışkırdı nice insanlar.. Katır oralı olmadı. Eşekler ıslık çaldı. İnsanlar kafayı yedi. Çiki çiki Çikinova. Katır sahtekardı. Eşekler hırsızdı. Parya oldu insanlar. Namus kirlendi. Şeref bilinmez asker. Meçhul idi insanlık. Faili belli suçlar. Bir bir işlendi. Eşekler vurdumduymaz. Katır astı insanları.. Eşekler intikam aldı. Su bile vermediler. Ağaç yedi insanlar. Ağaçlar da ağladı. Timsahlar ağlamadı. Avukatlar da eşekti. Hakimler de eşekti. Gazeteciler zıreşek.. Katır kökleşti… Şiştikçe eşekleşti. Eşekler şiştiler.. Kişnediler amma. At değil ki eşek.. Eşekten olmadı at. Katırdan olmadı at. Atlar esirdi. Atlar yalnız. Atlar cesur. Atlar mert. Topal eşekler aksak. Yakut kuşu değil ki. Serçe hayret etti. Kartal kafeste.. Sırtlanlar çakal. Tilki başdanışman. Eşek başkatip oldu. Mühürdardı eşekler. Domuzlar ihya oldu. Ayılar uyandı. Filler yürüdü. Karıncalar örgütcü. Arılar kraliçeye bakar. Hüdhüd istihbaratçı. Anka kuşu Angaralı. Kulağı delik Rü’yeti. Boğazlıyandır aslı. Vatanın gerçek sahibi. Karakeçilidir soyu sopu. Yaman Dededir Arab. Sahabedir Yemenden. Kader yazılmış ezelden. Arab dede Türke rehber. Katırdan olmaz Halife. Eşekler epey koyundur. Keçiden olmaz koyun. Hakkı batıldan ayırır. Farukiyettir Ömer yolu. Katır, eşekler ve insanlar. Şeriat neyse kesecek. Katır işemez parmağa. İyi olana kötü der. Anlamaz şifadan. Hak hukuk tanımaz. Varamazsın menzile. Atsan satsan zelil. Bakmadan eşeklere.


https://www.academia.edu/41125880/E%C5%9EEKLER_CEHENNEM%C4%B0


Ağaçlar da ağlar... EY HİÇ ŞAİR..., 2019.


“Firavun, milletini aşağıladı, ama onlar kendisine yine de itaat ettiler. Doğrusu onlar yoldan çıkmış bir milletti.” (Zuhruf/54). Ağaçlar da ağlar Hak üzere ihsandır nice fethi garip. İlhamat ve mübaşşiraten aşk ma’dut. Zaman ve eşhasın ahvalına tebeddül. İki cihanda müjdedir beşaret Mamur. Sıdduk’un meleğidir beşarete memur. Rü’yetidir hiç Şir’in şahikası mahrur. Temiz saf yürekliye sünuhatı mezkur. İnzar eder pak kalbe aşk, niyeti Şekur. Öz seslerine haiz ağaçlar yanık ağlar. Yer ve gök titredi; fısıltısı mağma ağıt. Yas tutar kainat; tüm melekler de ağlar. Bebeleri ağlatanlara hayvanlar da ağlar. Bunca nefret karşısında insan olan ağlar. Ahi olan, zahid olan, özü zahirden ağlar. Han ağlar hanuman ağlar; yolcu ağlar. Mustafa Nebi ağlar, davası olanlar ağlar. Karanlık bitmese, güneş doğmasa ağlar. Bir elmas taş alır; ebede uçar Ali ruhlar. Salih tezgah kurmuş; satıyor don durma. La havle vela kuvvete illa billah virdin. Ümmülkitapdan dökülen nağmeler ağlar. Kah lamekan olur, kah kevnu mekan Hu. Bir damla suya hasret gönlün kan ağlar. İncileri domuza bağlayan ziyana ağlar. Biz; yalnızız yalnız; ağaçlar kadar ıssız. Kayı, meşe; kestane, sögüt yalnız ağlar. Yalnızlık ise Allah’a mahsus, can u cann. Ruhumun ilahi senden tek dileği, yağmur. Yıkılmasın tek Seddi Zulkarneyni Kuran. Su gibi gözyaşları döker Gök delinir ağlar Nuh Tufanım Cudi’ye dek sürer, yalnızlık! Kazanda kaynayan sevgi hamurun Aşure. Bir orman uyanıyor, keseni keserken ağlar. Ağaçlar meleklere benzer; ibadetle sever.


https://www.academia.edu/38451815/A%C4%9Fa%C3%A7lar_da_a%C4%9Flar_EY_H%C4%B0%C3%87_%C5%9EA%C4%B0R_


2012 VE 2013 İLK ŞİİR KİTAPLARIM

  

Ruhumun Aynası Aşk, 2012.


Aşka Susadım, Şair Oldum On beş yaşında Ankara’da askeri lisede okurken her haftasonu iki yüz sayfa kitap okur, öğrendiklerimi bir sayfa özet halinde yazardım, elliye yakın arkadaşım okurdu, sonra çöpe atılırdı. Çünkü yaşadığımız ortam Komünizm baskısı altındaki Sovyetler Birliği’nden beterdi, hele dini içerikli konuşmak da, yaşamak da yasaktı! Şiir yazarak stres atıyordum. 1987’de okul yıllığını, çizdiğim karikatürlerle yazdım, ancak Alanya’da dükkanımıza giren bir hırsız çantamla beraber yıllığın müsvettesini çaldı ve Akdeniz sularına atıp heder etti.1988’de Zaman gazetesi’nde ilk yazım ve 1989’da Sızıntı dergisinde ilk şiirim çıktığında çok sevinmiştim. 1990’da 21 yaşımda ilk kitabım ‘Ateşle Oynamak’ bitmişti, ancak basmaları için kitabı teslim ettiğim Zaman yazarı, TİMAŞ’ın kurucusu Hekimoğlu İsmail ve yazar Ali Çankırılı, ‘Bu çocuk genç yaşta kendini yakacak’ diye çöpe atmışlardı. 1991’de İstanbul’da Çamlıca ortaokul öğrencileriyle ‘Muhabbet’ adlı dergi çıkarmıştım,“dergi Sızıntı’ya rakip olur” diyen bir işgüzarın vesvesesiyle 1992’de kapatılmıştı. Gazeteciliğe başladığım 1992’de Azerbaycan’da Bakü ile Karabağ savaş cephesi arasında mekik dokudum. Haber müdürüm ölüm tehlikesi olan haberlere beni gönderirdi ama gazetede habere hep kendi imzasını atardı. 3 yıl kendi ismimle hiç haberim çıkmadı, hepsi müdürüme zoraki hediyeydi! Bu haksızlığa çözüm bulmak için ‘Ferruh Aslanov’ ismini icat ettim, haber, köşe yazısı, röportaj ve yazı dizilerim Azeri Türkçe’sinde lokal yayınlandı, Türkiye’ye geçmediğim sürece müdürüm için sorun yoktu. 1995’de yeni gelen müdürüm Osman Sönmez beni birden Azerbaycan Zaman’a haber müdürü yaptı, hem de Cihan Haber Ajansı’nın Azerbaycan temsilcisi. Gazeteci olarak tanınmamı ona borçluyum. 1995 ile 1998 arasında Cihan Haber Ajansı’nda ayda 120 haber ile en fazla haber yazan muhabiri ödülllerini üst üste alınca, herkes ‘kim bu muhabir, birdenbire nasıl yetişti, nereden çıktı?’ diye sormaya başladı. Fazla başarı başa beladır, beni hemen Ankara’ya diplomasi muhabiri olarak tayin ettiler, Bakü’deki krallığıma son verildi. Ankara yıllarımda gerçek gazeteciliği öğrendim, hatta iddia edebilirim Ankara’da çalışmayan Türk gazeteci, gazeteci değildir! Sabah 9, gece 12 çalışıyordum, ürettiğim günde beş haber dolayısıyla haber merkezinin ekseni kaydı. Genel Yayın Yönetmenimiz Mahmut Çebi, bir gün şunu ben yok iken haber merkezinde haftada üç haber yazan uyanıklara söyledi: Adam haber yazmıyor; yumurtluyor. Onun gibi üç muhabir daha bulursam 20 muhabirin işine son veririm.3 yıl süren Ankara yıllarımda ‘en derin gazeteci’ ünvanı kazandım.


https://www.academia.edu/7198819/Ruhumun_Aynas%C4%B1_A%C5%9Fk


Rü'yeti Aşk, 2013.


https://www.academia.edu/7198842/R%C3%BCyeti_A%C5%9Fk


İlâhî aşk, yakdı cismü cânımı

Âlem-i misâlde rü’yeti aşkımı

Hâsıl olan kalbe yakîn sanımı

Yıktı yaktı yok etti ünü şanımı

Sûreti hakîkat sanır, kanar idim

Rü’yetimde hâsıl görünürdü asıl

Zıllerinden uzak zıllin sûreti idim

Sevdi bu gönül, ölse ele yârdı asıl

Gizli denizleri âşıklar bilir izhâr oldu

İlmel yakin insu cinne etti aşkı zuhur 

Remzini gören âşık rü’yete âgâh oldu

Kendini bildirmek için etti Hû zuhur

Herkese nasîb olmadı, huzûrun neşesi

Ebedî hâtıradır zamanlarda doğan ânlar 

Serdârsan mahremde doyulmaz neşesi

Kadrini Sofi derviş bir nebze belki anlar 


80 ENGLISH POEMS IN 80 DAYS. ACADEMIC SUFI POETRY

  

THE ONENESS and Lion's Dreams, 2014. English poetry.


https://www.academia.edu/41034044/THE_ONENESS_and_Lions_Dreams

Copyright © 2020 Sufi Therapy Counssellin - All Rights Reserved.

Powered by GoDaddy Website Builder

  • KİTAPLARIM
  • MAKALELERİM
  • VIDEOLARIM

Announcement

  

KİTABU'L ASFÂR Muhyiddin İbni Arabi & By @yokokadr Faruk Arslan

Satına alma platformları 

GOOGLE PLAY https://play.google.com/store/books/details?id=ViKDEAAAQBAJ…

Learn more